Sebastian Faulks'ın kitabından Engleby'nin derin bir huzur anı yakalar. Karakter, yansıma ve içgözlemi davet eden derin bir durgunluk yaşar. Sessizlik onu sarıyor gibi görünüyor, genellikle kaos ve gürültü ile dolu bir dünyada sakin ve netlik duygusu ile bağlantı kurmak için nadir bir fırsat sunuyor.
Bu an, hayatımızdaki sessizliğin gücünü vurgular ve bunun bir rahatlık ve teselli kaynağı olabileceğini düşündürür. Karakter, "barışını nefes almaya" çalışırken, barışın hayatın dikkat dağıtıcı unsurlarında deneyimlemeye çalışabileceğimiz bir şey olduğu fikrini vurgulayarak bu sakin ortamla aktif olarak etkileşime girer. Faulks, sessiz anlarda bulunan güzelliği ustaca gösterir, okuyucuları bu tür deneyimleri tanımaya ve beslemeye teşvik eder.