Joseph ara sıra bana ulaşacaktı, çöl, arada sırada bir çiçek çiçek açıyor. Bej ve kahverengi inceliklerine alışırsınız ve sonra dikenli bir armut kolundan güneşli sarı bir haşhaş patlar.
(Joseph would reach out to me occasionally, the same way the desert blooms a flower every now and then. You get so used to the subtleties of beige and Brown, and then a sunshine-yellow poppy bursts from the arm of a prickly pear.)
Aimee Bender'ın "Limon Kek'in Özel Üzüntüsü" romanında Joseph karakteri anlatıcı ile sporadik bir bağlantı kuruyor. Onun erişimi, keskin bir çöl manzarasındaki çiçeklerin nadir ve güzel görünümü ile karşılaştırılır ve bu etkileşimlerin yaşamın başka türlü monoton çevresi arasında ne kadar sıra dışı ve hoş olduğunu vurgular. Tıpkı canlı bir haşhaş beklenmedik bir şekilde sıkıcı bir manzarayı aydınlatırsa, Joseph'in sosyal yardımı bir sevinç ve sürpriz getirir.
Bu metafor, sıradan ve olağanüstü arasındaki kontrastı gösterir ve insanların beklenmedik zamanlarda hayatımıza nasıl renk ve güzellik getirebileceğini vurgular. Çölün ve sporadik çiçek açmanın görüntüleri, özlemin özünü ve insan bağlantısının aralıklı doğasını yakalar, bu da küçük jestlerin bile büyük ölçüde renksiz bir ortamda önemli bir etkiye sahip olabileceğini düşündürmektedir.