Geç insanlar bizi tamamen terk etmiyor, diye düşündü; Onlar hala bizimle birlikte, nerede olursak olalım, günün hangi saatinde veya nasıl hissettiğimiz önemli değil, oradaydılar, hala sevgilerinin ışığını üzüyorlar.
(Late people do not altogether leave us, she thought; they are still with us in memories such as that, wherever we are, no matter what time of day it was or how we were feeling, they were there, still shining the light of their love upon us.)
Yaşamlarımızda var olmaya devam eden geç bireyler kavramı, bir karakterin anılarına yansımasında güzel bir şekilde yakalanır. Fiziksel olarak gitmiş olsalar bile, varlıkları düşüncelerimizde kalıyor, bize paylaştıkları sevgiyi hatırlatıyor. Bu bağlantı zamanı aşar, çünkü düşkün anılar kendimizi bulduğumuz durumdan bağımsız olarak konfor ve nostalji getirebilir.
Alexander McCall Smith tarafından "Sunshine'da Yürüyen Kadın" da fikir, sevdiklerinin duygusal manzaramızın bir parçası olarak kaldığını vurguluyor. Etkileri, yolumuzu aydınlatan ve yaşamda gezinmemize yardımcı olan bir ışığı simgeleyen bizi yönlendirmeye ve desteklemeye devam ediyor. Hafıza, onları kalbimizde canlı tutan güçlü bir bağ olarak hizmet eder.