Metaforlar çok kanlıydı: insanlar haberciler vurdu, ölü atları kırdı, rakiplerinin boğazlarını kesti. Belki de hayat buydu; Belki de gerçekten böyleti.
(Metaphors were so bloody: people shot messengers, flogged dead horses, cut the throats of their competitors. Perhaps that was life; perhaps that's what it was really like.)
Alıntı, insan etkileşimlerini ve mücadeleleri şiddetli metaforlarla karşılaştırarak yaşamın sert gerçeklerini yansıtır. İnsanların sık sık saldırganlıklara ve çatışmalara saldırı, sembolik olarak elçileri vuran veya ölü bir atı kırbaçlamak gibi başarısızlıkları cezalandırdıklarını göstermektedir. Bu görüntüler yapıcı diyalog yerine bireylerin yıkıcı eylemlere başvurduğunu ima ediyor.
Yaşamı bu şekilde çerçeveleyerek, yazar Alexander McCall Smith, rekabetin sıklıkla acımasız doğasını ve insanların hakimiyeti iddia etmek veya aksiliklerle başa çıkacak uzunluklarını vurgular. Çatışmanın kaçınılmaz göründüğü ve kişinin eylemlerinin sonuçlarının korkunç olabileceği insan davranışına ayık bir bakış açısı sunar. Bu yansıma, okuyucuları günlük yaşamda bulunan temel motivasyonları ve acımasızlıkları dikkate almaya davet ediyor.