MMA Ramotswe, Alexander McCall Smith'in "1 numaralı bayanlar dedektif ajansı" kahramanı, sahtekârlığa karşı güçlü bir isteksizliğe sahip. Bununla birlikte, özellikle uygun olmadıkları pozisyonları tutan bireylerle uğraşırken, yalan söylemenin kaçınılmaz olabileceği durumların olduğunu kabul eder. Bu içgörü, gerçeğin bazen pratikliğe geri çekilebileceği bir dedektif olarak çalışmasında ahlaka pragmatik yaklaşımını yansıtır.
Bu perspektif, MMA Ramotswe'nin karşılaştığı etik ikilemlerin karmaşıklığını vurgulamaktadır. Davalarında gezinirken, özellikle yetkinliği eksik olanlarla yüzleşirken değerlerini insan davranışının gerçekleriyle dengelemelidir. Deneyimleri, anlatıdaki ortak bir temanın altını çiziyor: Sosyal ve profesyonel etkileşimlerde gezinmenin dürüstlük ve aldatma konusunda nüanslı bir anlayış gerektirdiğini.