Sesim hayal kırıklığıyla kalın, eğer erkekler ve kadınlar sadece normal koşullar altında birbirleriyle buluşabilirlerse, anlık aşk sanrılarının daha seyrek olacağını beyan ettim. Büyük cazibe merkezlerinin kız kardeşim Sara ve kocası Esad ile olduğu gibi gerçek bir sevgiye yol açarken, böyle mutlu bir sonuç nadirdir. Erkekler ve kadınlar nadiren sıradan sosyal durumlarda diğerinin şirketinin tadını çıkarma fırsatına sahip olduklarında, spontane duygular genellikle korkunç kişisel trajedilerle sonuçlanır.

(My voice thick with frustration, I declared that if men and women could only meet each other under normal circumstances, that delusions of instant love would be more infrequent. While I do believe that great attractions lead to genuine love, such as it had with my sister, Sara, and her husband, Assad, such a happy outcome is rare. When men and women rarely have the opportunity to enjoy the other's company in ordinary social occasions, spontaneous emotions are quick to rise to the surface, often ending in terrible personal tragedies.)

by {Jean Sasson}
(0 Yorumlar)

"Prenses Sultana'nın Kızları" kitabında yazar Jean Sasson, gerçekçi olmayan koşullar altında kurulan romantik ilişkiler üzerindeki hayal kırıklığını ifade ediyor. Erkekler ve kadınlar normal ortamlarda etkileşime girebilirlerse, anlık aşk eğiliminin azalacağını savunuyor. Kız kardeşi Sara ve kocası Esad'ın ilişkisiyle örneklendiği gibi gerçek aşk, yaygın değildir ve zaman içinde ve paylaşılan deneyimleri geliştirir.

Sasson, sosyal etkileşimler sınırlı olduğunda ortaya çıkan kendiliğinden duyguların risklerini vurgular. Karşılaşmalar nadir veya olağanüstü koşullar altında meydana geldiğinde, yanlış anlamalara ve kişisel trajedilere yol açabilirler, bu da daha sağlıklı ilişkilerin daha istikrarlı ve günlük ortamlarda geliştiğini düşündürürler.

Stats

Kategoriler
Author
Votes
0
Page views
237
Güncelle
Ocak 21, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}