Hiçbir şey cennet için ev hastalığımızdan daha sık tanı konmaz. İstediğimiz şeyin seks, uyuşturucu, alkol, yeni bir iş, bir yükselme, bir doktora, eş, büyük ekran televizyon, yeni bir araba, ormanda bir kabin, Hawaii'de bir kınamak olduğunu düşünüyoruz. Gerçekten istediğimiz şey, yapıldığımız kişi, İsa ve yaptığımız yer, cennet. Bizi daha az hiçbir şey tatmin edemez.
(Nothing is more often misdiagnosed than our homesickness for Heaven. We think that what we want is sex, drugs, alcohol, a new job, a raise, a doctorate, a spouse, a large-screen television, a new car, a cabin in the woods, a condo in Hawaii. What we really want is the person we were made for, Jesus, and the place we were made for, Heaven. Nothing less can satisfy us.)
Alıntı, hayattaki arzularımızın ve özlemlerimizin ortak yanlış yorumlanmasına yansır. İnsanlar genellikle ilişkiler, kariyer gelişmeleri veya lüks eşyalar gibi maddi mülklerin ve başarıların mutluluk ve memnuniyet özlemlerini yerine getireceğine inanırlar. Bununla birlikte, alıntının özü, bu arayışların sadece manevi bir bağlantı ve amaç için özlemimizin daha derin gerçeğinden dikkat dağıtıcı olduğunu göstermektedir.
Yazar Randy Alcorn, gerçekten aradığımız şeyin İsa ile bir ilişki ve cennette bulunan nihai doyum olduğunu vurgular. Bu perspektif, okuyucuları önceliklerini yeniden değerlendirmeye ve gerçek memnuniyetin dünyevi başarılardan değil, yaratıldıkları ilahi amaçla uyum sağlamaya davet eder. Bu nedenle, hissettiğimiz özlem, geçici kazançlardan ziyade sadece manevi alemde tam olarak karşılanabilir.