Fiyatı olmayan bir üründen daha pahalı bir şey yoktur.

(Nothing more costly than item that has no price.)

by {David Mitchell}
(0 Yorumlar)
David Mitchell'in "Jacob de Zoet'in Bin Sonbaharı" adlı romanında dokunaklı bir fikir ortaya çıkıyor: Büyük değere sahip olan eşyaların çoğu zaman fiziksel bir fiyat etiketi yoktur. Bu kavram, parasal terimlerle kolayca ölçülemeyen şeylerin gizli değerini vurgular. Bu tür öğeler duygusal önemi, kişisel anıları veya kültürel mirası temsil edebilir ve yaşamın en değerli yönlerinin çoğu zaman mali açıdan ulaşılmaz olduğunu vurgulayabilir. Alıntı, gerçek değerin salt maliyeti aştığını ve materyalist bir toplumdaki değer algımıza meydan okuduğunu öne sürüyor. Değer verdiğimiz, herhangi bir fiyatlı emtiadan çok daha tatmin edici olabilecek soyut hazinelerin değerini bilmemizi hatırlatır. Bu anlatı aracılığıyla Mitchell, okuyucuları değer verdikleri şeylerin ardındaki daha derin anlamları keşfetmeye teşvik ediyor.

David Mitchell'in "Jacob de Zoet'in Bin Sonbaharı" adlı romanında dokunaklı bir fikir ortaya çıkıyor: Büyük değer taşıyan öğelerin genellikle fiziksel bir fiyat etiketi yoktur. Bu kavram, parasal terimlerle kolayca ölçülemeyen şeylerin gizli değerini vurgular. Bu tür öğeler duygusal önemi, kişisel anıları veya kültürel mirası temsil edebilir ve yaşamın en değerli yönlerinin çoğu zaman mali açıdan ulaşılmaz olduğunu vurgulayabilir.

Alıntı, gerçek değerin salt maliyeti aştığını ve materyalist bir toplumdaki değer algımıza meydan okuduğunu öne sürüyor. Değer verdiğimiz, herhangi bir fiyatlı emtiadan çok daha tatmin edici olabilecek soyut hazinelerin değerini bilmemizi hatırlatır. Mitchell, bu anlatı aracılığıyla okuyucuları değer verdikleri şeylerin ardındaki daha derin anlamları keşfetmeye teşvik ediyor.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
319
Güncelle
Ocak 21, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in book quote

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}