Belki de mağduriyet ikileminin en iyi-ve kesinlikle en etkili-tartışması Shelby Steele'nin karakterin içeriğidir, burada siyahlar ve beyazlar arasındaki ilişkilerin merkezi trajedisini tanımlar. Kişinin kurban statüsü ahlaki bir masumiyet ve yetki duygusu verirken, Steele, gücünü kurban olarak statüsüne bağlayarak kurbanı kurbanına bağlayan bir formül. Mağdur siyasetinin kanıtladığı kadar güçlü olduğu gibi, öncelikle bir kurbanın gücüdür, geçmiş adaletsizlikten elde edilen haklara çok derinlemesine dayanır. . ..

(Perhaps the finest--and certainly the most eloquent--discussion of the dilemma of victimism is Shelby Steele's The Content of Our Character, in which he describes the central tragedy of relations between blacks and whites. While one's victim status confers a sense of moral innocence and entitlement, Steele writes, it is a formula that binds the victim to his victimization by linking his power to his status as a victim. As potent as victim politics has proved to be, It is primarily a victim's power, grounded too deeply in the entitlement derived from past injustice . . ..)

by {Charles J. Sykes}
(0 Yorumlar)

Shelby Steele'nin karakterin içeriğindeki çalışmaları, özellikle siyah beyaz ilişkiler bağlamında, kurbanlığı çevreleyen inceliklerin derin bir araştırmasını sağlar. Mağdur olarak tanımlayan bireylerin genellikle ahlaki üstünlük ve algılanan hak duygusu kazandıklarını ifade eder. Bununla birlikte, mağdur statüsüne olan bu güven, güçlerinin doğal olarak mağduriyetlerine bağlı olduğu ve bu etiketi aşmayı zorlaştıran bir döngü yaratır.

Steele'nin içgörüleri, mağdur siyaseti etkili olsa ve güçlendirebilse de, bireyleri geçmiş adaletsizlikleri çerçevesinde de yakaladıklarını öne sürüyor. Bu dinamik, kurbanların güçlerini mağduriyet deneyimlerinden elde ettikleri ve kişisel büyümeyi ve daha geniş toplumsal iyileşmeyi engelleyebilecekleri fikrini güçlendirir. Charles J. Sykes'in kurbanları ülkesi bu temayı detaylandırıyor, bu da bu tür hakların sonuçlarının nihayetinde Amerikan toplumundaki karakterin düşüşüne katkıda bulunabileceğini gösteriyor.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
109
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in book quote

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}