Din, insanların sahip olduğu en derin duygulara bağlıdır. O kazandan doğan aşk en tatlısı ve en güçlüsüdür, ama nefret en ateşlisi, öfkesi ise en şiddetlisidir.
(Religion is tied to the deepest feelings people have. The love that arises from that stewing pot is the sweetest and strongest, but the hate is the hottest, and the anger is the most violent.)
Din insanlarda derin duygular uyandırır, hem sevginin hem de çatışmanın kaynağı olarak hizmet eder. Bir yandan, bireyler arasında inanılmaz derecede güçlü olabilecek derin bir sevgi ve bağlantı duygusunu teşvik eder. Ancak nefret ve öfke gibi aşırı olumsuz duyguları da kışkırtarak şiddetli çatışmalara yol açabilir.
Dinin ikiliği onun insan ilişkileri üzerindeki etkisini vurgulamaktadır; Bireyleri birleştiren inançlar aynı zamanda onları birbirlerinden uzaklaştırabilir. Bu karmaşıklık, manevi inançlara bağlı yoğun duyguların altını çizerek, dinin insanlığın hem en iyisine hem de en kötüsüne ilham verme kapasitesini ortaya koyuyor.