Krizler karşısında, ortak bir İngiliz tepkisi birisine bir fincan çay sunmaktır. Bu ritüel, stres ve duygusal kargaşayı yönetmek için bir başa çıkma mekanizması olarak hizmet eder ve bireylerin zor durumlarla bir dereceye kadar sakinlik ile yüzleşmesine izin verir. Savaş zamanı, doğal afetler veya ekonomik kargaşa olsun, su ısıtıcısını kaynatma eylemi, kaosun ortasında sembolik bir konfor ve normallik hareketi haline gelir.
Bu yanıt, rahatsız edici zamanlarda bile nezaket ve pratik eyleme öncelik veren kültürel bir tutumu yansıtır. Çay yapmanın basit eylemi teselli sağlayabilir, krizin ciddiyeti ne olursa olsun, hayatın zorluklarında gezinirken her zaman şefkat ve bir barış anı olduğunu gösterir.