Bugünlerde yorgundu çünkü iş sorunu yaşıyordu; Sorunu, hayatında nasıl yararlı olabileceğini bilmediği anlamına geliyordu. Babamın sorunu, hayatıyla çok ilgisi olmasıydı. Bazen sadece onlardan bile çıkmasını istedim ama nasıl olduğunu düşünemedim.
(She was tired these days because she was having job trouble too; her trouble meant she did not know how she could be useful in her life. Dad's job trouble was he had too much to do with his life. Sometimes I just wanted them to even it out but I couldn't think of how.)
Anlatıcı, annesinin işyerinde karşılaştığı zorluklardan kaynaklanan derin bir yorgunluk duygusunu ifade ederek kendi değeri ve kullanışlılığı hakkındaki şüphelerine yol açar. Bu duygusal yük, annesinin mücadeleleriyle ve kendi yetersizlik duygularıyla boğuşurken, ağır bir şekilde ona ağırlık veriyor.
Bu arada, anlatıcının babası, tabağında çok fazla şey olma zorluğuyla karşı karşıya kalır. Anlatıcı, ebeveynlerinin iş sorunları arasında bir denge istiyor, yüklerini hafifletebilecek bir çözüm için özlem duyuyor. Bu denge arzusu, duygusal kargaşasını ve ebeveynlerinin zorluklarının kendi istikrar duygusu üzerindeki etkisini yansıtır.