Size kadınların erkeklere baktığı gibi bakacak ve sizi bir kadının erkekleri yargıladığı gibi yargılayacak... argümanlarının gücüne, zekalarına ya da savaştaki hünerlerine göre değil, karakterlerinin gücüne, tutkularının yoğunluğuna, ruhlarının gücüne, şefkatlerine ve... ah, her şeyden önce bu... konuşmalarına göre.
(She will look at you as women look at men, and she will judge you as a woman judge men...not on the strength of their arguments, and not in their cleverness or prowess in battle, but rather on the force of their character, the intensity of their passion, their strength of soul, their compassion, and...ah, this above all...their conversation.)
Alıntı, zeka veya dövüş becerileri gibi geleneksel yeterlilik ölçütleri yerine karakter ve derinliğin önemini vurguluyor. Kadınların erkekleri değerlendirirken daha derin duygusal ve ahlaki düzeyde yankı uyandıran niteliklere odaklanan farklı bir bakış açısına sahip olduklarını öne sürüyor. Bu nitelikler şefkat, tutku ve anlamlı sohbete katılma yeteneğini içerir.
Bu düşünce, hem erkekleri hem de kadınları, gerçek değerin kişinin başkalarıyla karakteri ve değerleri aracılığıyla nasıl bağ kurduğunda yattığını düşünmeye davet eder. Orson Scott Card'ın "Geçmiş Gözlemi: Christopher Columbus'un Kurtuluşu" kitabından alıntı, okuyucuları gerçek etkileşimlerin gücünü ve insan ilişkilerinde içsel gücün önemini takdir etmeye teşvik ediyor.