Başarı, bir adamı diğerinin üstüne layık olduğu için yargılamaz. Başarı, soyadınız veya mevcut servetiniz nedeniyle sizi seçmez. Ve henüz orada olmasam da, böyle bir adam olmak için bu yere geldim.
(Success does not judge one man for being worthy above another. Success doesn't choose you because of your family name or existing wealth.Success is taken by the man, who has made himself ready for its arrival. And although I am not there yet, I have come to this place to become such a man.)
Bu alıntı, başarının tarafsız olduğunu ve bireyleri geçmişlerine, servetlerine veya aile mirasına dayalı olarak desteklemediğini vurgular. Başarının, seçkin bir kaça verilen bir ayrıcalık değil, aktif olarak izlemesi gereken bir başarı olduğunu düşündürmektedir. Başarının özü, bir bireyin yoluna giren fırsatları yakalamak için hazırlanmasında ve hazır olmasında yatmaktadır.
Konuşmacı, kişisel gelişimin ve dönüşümün önemini kabul ederek, hala başarı yolunda olduklarını kabul eder. Hazır bir birey olma niyetlerini belirterek, başarının çaba, özveri ve proaktif bir zihniyet gerektirdiği fikrini vurguluyorlar. Bu yolculuk sadece bir hedefe ulaşmak değil, aynı zamanda büyüklüğe ulaşabilecek bir kişiye dönüşmekle ilgilidir.