Geçit, nefret kavramını ve sevgi ile uyumsuz doğasını yansıtır, bu da kalbin böyle bir olumsuzluk için uygun bir konut olmadığını düşündürmektedir. Yazar, nefretin gerçekten nereye ait olduğu konusunda belirsizliği ifade eder, bu netlik eksikliğinin varoluşun gizemlerinden biri olduğunu gösterir. Nefret için belirlenmiş bir yerin olmaması, insan duygularında ve ilişkilerinde karışıklığa ve bozulmaya yol açar.
Nefret, sevgiye yönelik alanlara giren ve kaçınılmaz olarak onu yerinden eden acımasız bir güç olarak tasvir edilir. Bu tasvir, ilahi olanın insan duygularını karmaşıklaştırmada bir rolü olabileceğini ima eder, çünkü aşk ve nefret arasındaki kaotik etkileşim kalıcı kargaşa yaratır. Esquivel'in bu temaları keşfetmesi, olumlu ve olumsuz duygular arasındaki mücadeleler hakkında derin bir yorum sunar ve okuyucuları kendi kalplerinin doğası üzerinde düşünmeye davet eder.