Çevreye olan isteksizliğine rağmen, onu yaşayan insanlarla empati kurar ve onları koşullarının kurbanı olarak tanır. Onlar, seçmedikleri ve değiştiremedikleri bir hayata yakalanan "sıradanlar". İfadeleri üzüntü ve istifayı yansıtır, kaçmayı başardığı bir döngüde sıkışmanın duygusal ücretini simgeliyor. Acımasız yüzleri sayesinde, otantik bir şekilde yaşamak yerine dayanıklı bir hayatın acısını görür.