Zaman tutmadan bir hayat hayal etmeye çalışın. Muhtemelen yapamazsın. Ayı, yılı, haftanın gününü biliyorsunuz. Duvarınızda bir saat veya arabanızın gösterge tablosu var. Bir programınız, bir takvim, akşam yemeği için bir zaman veya filminiz var. Yine de etrafınızdaki zaman tutma göz ardı edilir. Kuşlar geç değil. Bir köpek saatini kontrol etmez. Geyik doğum günlerini geçmez. Yalnız adam zamanı ölçer. Yalnız adam saati çalıyor. Ve bu nedenle, tek başına insan, başka hiçbir yaratığın devam etmediğine dair felç edici bir korku yaşar. Zaman korkusu tükeniyor.

(Try to imagine a life without timekeeping. You probably can't. You know the month, the year, the day of the week. There is a clock on your wall or the dashboard of your car. You have a schedule, a calendar, a time for dinner or a movie. Yet all around you, timekeeping is ignored. Birds are not late. A dog does not check its watch. Deer do not fret over passing birthdays. Man alone measures time. Man alone chimes the hour. And, because of this, man alone suffers a paralyzing fear that no other creature endures. A fear of time running out.)

by {Mitch Albom}
(0 Yorumlar)

Zaman tutma insan yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır; Günlük aktivitelerimiz için saatlere ve programlara dayanarak aylar, yıllar ve günleri sürekli olarak takip ediyoruz. İnsanların aksine, hayvanlar kendilerini zamanla ilgilendirmezler. Şu anda yaşıyorlar, günlerin geçişinden veya son tarihlerin baskısından etkileniyorlar. Bu kontrast insanlığın eşsiz bir yönünü vurgular; Zamanla meşguliyetimiz hayatımızı önemli ölçüde şekillendiriyor.

Bununla birlikte, bu zamana odaklanma da beraberinde derin bir kaygı getirir. İnsanlar, zamanın korkusunu yaşayan ve ölüm korkusuna ve varoluşun sınırlı doğasına yol açan tek yaratıklardır. Saatin aşağı işaretlenmesi korkusu, taşıdığımız bir yüktür, zamanla ilişkimizi hem bir organizasyon kaynağı hem de kaygı yoluna dönüştürür.

Stats

Kategoriler
Author
Votes
0
Page views
125
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}