Naguib Mahfouz, nüfusun endişeleri ve şikayetleri genellikle herhangi bir memnuniyet duygusunu gölgede bıraktığından, mutluluğun uluslar için zor olduğunu gösteriyor. Ona göre, memnuniyetsizlik, sıradan bireylerin karşılaştığı mücadeleleri yansıtan, sıradan kişinin gerçeklerinde gezinmenin bir yolu olarak hayal kırıklıklarını sık sık ifade ettiğini vurgulayan evrensel bir deneyimdir.
Bu bakış açısı, ulusal mutluluğun bir ölçüsü yerine, bir ülkenin gerçek karakterinin halkının sesleri aracılığıyla ölçülebileceğini ima eder. Şikayet dilinin toplumsal söylemin önemli bir yönü olduğunu kabul ederek, Mahfouz bizi herhangi bir ulus içindeki daha derin sorunları dikkate almaya davet eder ve sonuçta daha tatmin edici bir toplumu teşvik etmek için şikayetleri ele almanın önemine işaret eder.