Yalnızlıktan korkuyoruz Annie, ama yalnızlığın kendisi yok. Formu yok. Sadece üzerimize düşen bir gölge. Ve tıpkı ışık değiştiğinde gölgeler ölürse, gerçeği gördüğümüzde üzüntü ayrılabilir. Gerçek nedir? Annie sordu. Yalnızlığın sonu, birinin size ihtiyacı olduğu zamandır. Yaşlı kadın gülümsedi. Ve dünya çok ihtiyaç dolu.
(We fear loneliness, Annie, but loneliness itself does not exist. It has no form. It is merely a shadow that falls over us. And Just as shadows die when light changes, the sadness can depart once we see the truth.What's the truth? Annie asked.That the end of loneliness is when someone needs you. The old woman smiled. And the world is so full of need.)
Alıntı, yalnızlığın doğal bir durum değil, gerçek bir madde olmayan bir gölge gibi geçici bir duygu olduğu fikrini ifade eder. Bu duygunun doğasını tanıdığımızda ve anlayış ışığını kucakladığımızda dağılabileceğini düşündürmektedir. Tıpkı gölgeler ışık değişikliğiyle kaybolurken, başkalarıyla olan bağlantılarımız hakkındaki gerçeklerle yüzleştiğimizde üzüntüümüz yükselebilir.
Gerçek, konuşmada açıklandığı gibi, başkaları tarafından ihtiyaç duyduğumuzu fark ettiğimizde yalnızlığın kaybolmasıdır. Yaşlı kadının içgörü, dünyanın bağlantı ve önem için fırsatlarla dolu olduğuna işaret ediyor. Değerli ve gerekli...