Geçmişte sıklıkla yaşanan şey, insanların cezayla tehdit etmeleri ancak bunu yerine getirmede başarısız olmalarıydı. Herhangi bir girişimde, cezanın gerçek olması ve cezalandırmada doğruluk olması ve gerçekten tehlikeli suçluların (tekrar suç işleyenler ve kariyer suçluları) hapse atılması ve uzak tutulması zorunludur.
(What has too often happened in the past is that people have threatened punishment but have failed to carry it out. It's imperative in any initiative that punishment be real and that there be truth in sentencing, and that the truly dangerous offenders - the recidivists and the career criminals - be put away and kept away.)
Bu alıntı, adaleti ve güvenliği sağlamak için sonuçları tutarlı bir şekilde uygulamanın önemini vurguluyor. Devam etmeden cezayla tehdit etmek, özellikle ceza adaleti bağlamında otoriteyi ve etkililiği zayıflatır. En tehlikeli suçluların hapsedilmesi de dahil olmak üzere gerçek sonuçların, düzeni sağlamak ve toplumu korumak için gerekli olduğunu vurguluyor. Bu kavram dürüst ve kararlı eylemi savunur ve anlamlı bir caydırıcılık sağlamak için cezanın hem gerçeğe uygun olması hem de etkili bir şekilde uygulanması gerektiği fikrini güçlendirir.