Hadley, umudundan vazgeçmenin acı verici deneyimini yansıtıyor, bırakmak kolay olsa da, sonrasında çok daha zorlayıcı. Geride kalan boşluk sadece boş değil; Etrafındaki her şeyi tüketen, bir hissi kaybolmuş ve yönünü kaybetmiş olan korkunç bir genişlik. Boşluk duygusu yaşamın kendisinden daha büyük büyüyebilir ve aşılmaz hisseden ezici bir varlığa dönüşebilir.
Hadley'nin bu dokunaklı gerçekleştirmesi, hayaller ve özlemler kaybolduğunda karşılaşılan derin duygusal mücadeleyi göstermektedir. Solace getirmek yerine, umut yokluğu, bireyler geride kalan uçurumu doldurmakla boğuştukça derin bir kayıp duygusuna yol açar. Sonsuz bir boşluk kavramı, insanın varlığı için ayrılmaz bir umut olduğunu ve yokluğunun rahatsız edici gerçekliği, geniş, anlamsız bir alanda bir his bırakabilir.