Görmenin inandığını anlamalısınız, ama aynı zamanda inanmanın gördüğünü de bilmelisiniz.
(You must understand that seeing is believing, but also know that believing is seeing)
Denis Waitley, algı ve inanç arasındaki ilişkiyi vurgular ve gözlemlerimizin gerçeklik anlayışımızı şekillendirdiğini gösterir. "Görmek inanmaktır" ifadesi, somut kanıtların kabul için çok önemli olduğunu ima eder, çünkü inançlarımızı doğrulamak için neleri gözlemleyebileceğimize güveniriz. Bununla birlikte, Waitley, inancın kendisinin algıyı etkileyebileceği fikrini de ortaya koyar ve inanç ve zihniyetin gördüğümüzü nasıl yorumladığımızı değiştirebileceğini vurgular.
Bu ikilik, yaşamı deneyimlemede açık bir zihniyetin öneminin altını çiziyor. Ampirik kanıtlar mahkumiyetlerimizde önemli bir rol oynamakla birlikte,...