Naguib Mahfouz'un "bıldırcın ve sonbahar" daki alıntısı, insanlık ve medeniyet arasındaki ilişki hakkında ilginç bir soru ortaya çıkarır. Medeniyet kavramına ve içerdiği toplumsal normlara karşı belirli bir korkusuzluk önermektedir. "Islatma" dan bahsedilmesi, sivil bir bağlamda potansiyel bir kontrol veya haysiyet kaybını ifade ettiği için bir güvenlik açığı teması uyandırır.
Henüz medeniyete girmediğimizi belirterek, yazar, korkunun toplumsal beklentiler hakkında daha az ve varoluşun doğal koşulları hakkında daha fazla olduğu bir geçiş durumu vurgular. Bu yansıma, okuyucuları, daha basit bir devletin toplumsal kısıtlamalardan daha fazla özgürlüğe yol açabileceği fikriyle birlikte, medeniyetin gerçekte ne anlama geldiğini ve ona eşlik eden endişeleri düşünmeye teşvik eder.