Naguib Mahfouz'un "Dilenci" romanı inançların karmaşık doğasını ve bireyler üzerindeki etkilerini, hatta bilinçli olarak terk edenler bile araştırıyor. "İnançlar, onları reddedenler üzerinde bile zulüm var" alıntısı, köklü mahkumiyetlerin, algılanan özerkliğinden bağımsız olarak onları ne kadar düşündüğünü ve onları etkileyebileceğini vurgular. Bu, inançların kimliklerimizi ve deneyimlerimizi derin ve bazen baskıcı yollarla şekillendirebileceğini göstermektedir.