Ulusal büyüklüğe gelince: muhtemelen tüm ulusların ölüm anında büyük ve hatta kutsal olduğu doğrudur. Biafrans daha önce hiç savaşmamıştı. Bu sefer iyi savaştılar. Bir daha asla savaşmayacaklar. Bir daha asla eski bir Marimba'da Finlandia oynamayacaklar. Barış.

(As for national greatness: It is probably true that all nations are great and even holy at the time of death. The Biafrans had never fought before. They fought well this time. They will never fight again. They will never play Finlandia on an ancient marimba again. Peace.)

by {Kurt Vonnegut Jr.}
(0 Yorumlar)

Kurt Vonnegut Jr.'ın "Wampeters, Foma ve Granfalloons" da, ulusal büyüklüğün doğasını yansıtır ve her ulusun kriz veya ölüm zamanlarında bir önem veya kutsallık duygusu olduğunu gösterir. Bu kavram, ülkelerin korkunç durumlarla karşılaştıklarında farklı görülebilecekleri, geçici bir birlik ve güç duygusu yaratabileceğini ima ediyor.

Ayrıca çatışmaları sırasında dövüş ruhlarını keşfeden Biafrans'a da değiniyor, önceki deneyimleriyle tam bir tezat oluşturuyor. Vonnegut, bu bir zamanlar şiddetli ruhun yeniden canlandırılmayacağını, geçmiş mücadelelerinin soluk yankılarıyla birlikte derin bir dönüşüm ve barış özlemini gösterdiğini belirtiyor.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
51
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
'Depresyonda' olduğunu söylüyorsun ama benim gördüğüm tek şey dayanıklılık. Kendinizi berbat ve içten dışa doğru hissetmenize izin verilir. Bu kusurlu olduğunuz anlamına gelmez; sadece insan olduğunuz anlamına gelir.
by {David Mitchell}