Kusurlu ruhlar olduğumuz için bilgimiz kusurludur. Öğrenme tarihi, hatalarımızın üstesinden gelmede bir maceradır. Yanlış olmanın günahı yok. Günah, kendi inançlarımızı incelemek ve yetkililerimizin yanlış olamayacağına inanmak istemediğimizde.
(Because we are imperfect souls, our knowledge is imperfect. The history of learning is an adventure in overcoming our errors. There is no sin in being wrong. The sin is in our unwillingness to examine our own beliefs, and in believing that our authorities cannot be wrong.)
Neil Postman, "Eğitimin Sonu: Okulun Değerinin Yeniden Tanımlanması" adlı kitabında, insan bilgisinin doğal kusurlarını tartışıyor. Öğrenmenin, hatalarımızla yüzleştiğimiz ve öğrendiğimiz sürekli bir yolculuk olduğunu gösterir. Yanlış olmanın öğrenme sürecinin doğal bir parçası olduğunu kabul eden Postacı, hatada utanç olmadığını vurgular.
Postman'a göre asıl mesele, inançlarımızı ve güvendiğimiz yetkilileri sorgulama konusundaki isteksizliğimizde yatmaktadır. Mahkumiyetlerimizin eleştirel bir incelemesinin, yanlış olma olasılığına açık olmanın önemini vurgulayarak gerçek anlayış ve büyüme için gerekli olduğunu savunuyor.