Meksika'nın tekerlekleri yavaş devrimlerinde ilerlerken öyle görünmüyor. Avrupa kendini külten yükseltir ve fakirlerine ve hasar görmüş bir elini tutar. Ancak Truman herhangi bir değişiklik, eğitim iyileştirmesi veya sosyal güvenlik gerektiriyorsa, bir koro onu bağırır: refah devleti, kolektivizm, komplo. Ne olağanüstü bir şey, biz bitmiş ürüniz. Kanyona atılan bir kaya ne yokuş yukarı ne de aşağı yuvarlanmaz, yerinde dondurulur.
(doesn't seem to be so, as the wheels of Mexico creak forward on their slow revolution. Europe raises herself from the ash and holds out a hand to her poor and damaged. But if Truman calls for any change, education improvements, or Social Security, a chorus shouts him down: welfare state, collectivism, conspiracy. What an extraordinary state of things, we are the finished product. A rock thrown in the canyon rolls neither uphill or down, it's frozen in place.)
Alıntı, Amerika'daki sosyal ilerlemenin durgun durumunu yansıtıyor, bu da Meksika gibi bazı ülkeler değişim sergilerken ABD'nin önceden var olan bir durumda sıkışıp kalmış göründüğünü öne sürüyor. Bir kanyonda donmuş bir kaya metaforu, siyasi manzaradaki ataleti göstermektedir ve politikadaki önemli değişimler direnişle karşılanmaktadır. Yazarın yorumu, toplumun ihtiyaçları ile refah ve sosyal reformlara yönelik hakim tutumlar arasındaki bağlantıya işaret ediyor.
Dahası, pasaj, eğitim ve sosyal güvenliği teşvik etmeye çalışan Truman gibi liderler tarafından reform çağrılarının reddedilmesini eleştiriyor. Bu gelişmeleri benimsemek yerine, bir vokal muhalefet kolektivizm veya komplo gibi çabaları markalar. Bu, potansiyel iyileştirmelerin korku ve ideoloji ile boğulduğu ve toplumun önemli bir değişim veya büyüme umudu olmadan mevcut durumuyla boğuşmasını sağladığı daha büyük bir konuyu göstermektedir.