Mesih'in, hırsızlarla dolu bir hapishaneden kurban gibi, fındıklarla dolu bir koğuştan bir psikiyatrist gibi, dünyada yürürken nasıl hissetmesi gerektiğini biliyordu. Bir cüzamlı ne hoş bir manzara olmalı!
(he knew how Christ must have felt as he walked through the world, like a psychiatrist through a ward full of nuts, like a victim through a prison full of thieves. What a welcome sight a leper must have been!)
"Catch-22" de Joseph Heller, kaotik bir ortamda bireyler tarafından hissedilen yabancılaşmayı ve kopukluğu araştırıyor. Kahraman, etrafındaki dünyayı mantıksızlık ve delilikle dolu bir zihinsel kurum olarak algılar. Bu karşılaştırma, savaş zamanı sırasında insan davranışının saçmalıklarını ve ezici kargaşa ortasında akıl sağlığı mücadelesini vurgulamaktadır. Cüzamlıların sözü, genellikle farklı olanları dışlayan bir dünyada kabul ve bağlantı özlemini ifade eder. Heller'in karakteri, arkadaşlık ve empati için derin özlemi anlıyor, kıt olduğu bir yerde şefkat duygusu uyandırıyor.
"Catch-22" de Joseph Heller, kaotik bir ortamda bireyler tarafından hissedilen yabancılaşmayı ve kopukluğu araştırıyor. Kahraman, etrafındaki dünyayı mantıksızlık ve delilikle dolu bir zihinsel kurum olarak algılar. Bu karşılaştırma, savaş zamanı sırasında insan davranışının saçmalıklarını ve ezici kargaşa ortasında akıl sağlığı mücadelesini vurgulamaktadır.
Cüzamlıların sözü, genellikle farklı olanları dışlayan bir dünyada kabul ve bağlantı özlemini ifade eder. Heller'in karakteri, arkadaşlık ve empati için derin özlemi anlıyor, kıt olduğu bir yerde şefkat duygusu uyandırıyor.