Ben hayatımı 200m'ye adadım, 200m'yi gerçekten çok seviyorum.
(I have dedicated my life to the 200m, I really love the 200m a lot.)
Bu alıntı, belirli bir atletik disipline yönelik derin bir tutkuyu ve bağlılığı yansıtıyor. Zorlu bir sporda başarılı olmak için gereken özveriyi sergiliyor ve sürekli azim için sevgi ve coşkunun ne kadar hayati olduğunu vurguluyor. Böyle sarsılmaz bir odaklanma çoğu zaman ustalığa ve olağanüstü başarılara yol açar. Bu zihniyet başkalarına tutkularının peşinden gitme konusunda ilham verebilir ve bize gerçek bağlılığın yaptığımız işe olan gerçek sevgiyle beslendiğini hatırlatır.