Dudaklarımı ağırlaştırma ile destekliyorum. Yazları geçirecek tüm yerlerden ailem burada seçti. Annem, Socialite, yazını tasarımcı butiklerinden bir milyon mil uzakta, Covets Oxford Caddesi'nde geçirmeyi seçti. Zengin ve ünlülerin emlakçı olan babam, yazını evlerin yüz bin kiloluk işaretine ulaştığı bir yerde geçirmeyi seçti. Ben? Yazımı evde geçirmeyi seçtim. Ama on yedi yaşındayım, ben bir küçüküm. Yani seçimlerim saymıyor. BEN

(I purse my lips in aggravation. Of all the places to spend the summer, my parents have chosen here. My mother, the socialite, has chosen to spend her summer a million miles away from the designer boutiques on Oxford Street she covets. My father, the estate agent to the rich and famous, has chosen to spend his summer in a place where the houses barely hit the hundred thousand pound mark. Me? I've chosen to spend my summer at home. But at seventeen, I'm a minor. So my choices don't count. I)

by {Emma Hart}
(0 Yorumlar)

Anlatıcı, yazları ebeveynleri tarafından seçilen istenmeyen bir yerde geçirmek için hayal kırıklığını ifade ediyor. Tasarımcı butiklerinin lüksünden hoşlanan annelerinin aksine ve varlıklı müşterilerle çalışan babaları, yaz destinasyonu her zamanki yaşam tarzlarıyla tam bir tezat oluşturuyor. Anlatıcı, ebeveyn kararları ve kişisel arzular arasındaki çatışmayı vurgulayarak tuzağa düşmüş hissediyor.

On yedi yaşında, anlatıcı hala küçük olarak kabul edilir, yani tercihleri ​​aile kararlarında çok az ağırlık tutar. Bu durum, anlatıcının çaresizlik ve memnuniyetsizlik duygularını vurgular, çünkü ilgi alanlarına veya yaşam tarzlarına uymayan bir yer yerine yazlarının tadını çıkarmayı tercih ederler.

Stats

Kategoriler
Author
Votes
0
Page views
22
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
'Depresyonda' olduğunu söylüyorsun ama benim gördüğüm tek şey dayanıklılık. Kendinizi berbat ve içten dışa doğru hissetmenize izin verilir. Bu kusurlu olduğunuz anlamına gelmez; sadece insan olduğunuz anlamına gelir.
by {David Mitchell}