Kadere, kadere ya da hiçbir şeye inanmamıza rağmen hepimizin olması gerekiyor. Olmamıza karar veriyor muyuz, yoksa bizim için mi seçilir miyiz? Birden fazla seçenek alıyor muyuz?
(We all have a meant to be, whether we believe in fate, destiny, or nothing at all. Do we decide our meant to be, or do we get it chosen for us? Do we get more than one option?)
"Asla Unutma" da Emma Hart, kaderin ve kaderin doğasını sorgulayarak hayatta önceden belirlenmiş bir yol kavramını araştırıyor. Kitap, bireylerin kendi geleceklerini şekillendirme gücüne sahip olup olmadıklarını veya yaşamın önceden yer alıp alınmadığını araştırarak okuyucuları kişisel ajansın kapsamını düşünmeye bırakıyor. Anlatı, bizim için mevcut seçimler ve bu temalar etrafında benimsediğimiz inanç sistemlerine yansımayı davet ediyor.
Hart, okuyuculara önceden belirlenmiş bir kaderle ilgili kararlarının sonuçlarını dikkate almaya zorlar. Bu keşif, hayattaki birden fazla...