Her zaman profesyonel hayatım üzerinde kişisel hayatımdan daha fazla kontrol sahibi oldum. Güçlü bir kadın olmama rağmen aşık olduğumda kendime yüzde 100 veriyorum. İkincil oluyorum.
(I've always been more in control of my professional life than my personal life. Although I'm a strong woman, when I fall in love I just give myself 100 percent. I become secondary.)
Bu alıntı, güç ve kırılganlık arasındaki karmaşık dengeyi vurgulamaktadır. Bir kişinin profesyonel olarak nasıl kendinden emin ve kontrol sahibi olabileceğini, ancak aşk konularında son derece duygusal ve açık olabileceğini ortaya koyuyor. Kadının aşık olduğunda kendini tamamen verdiğini kabul etmesi, romantizmin onun benlik duygusu üzerindeki derin etkisini anlatıyor. İnsanın bazı alanlarda kontrolü elinde tutarken diğerlerinde tamamen teslim olma eğiliminin altını çizerek kırılganlık ve gücün bir arada var olduğunu vurguluyor. Bu tür bir dürüstlük, toplumsal beklentilere veya iç çatışmalara rağmen kişinin kendisinin tüm yönlerini benimsemesi konusunda ilham verir.