Kurt Vonnegut Jr., "Slaughterhouse-Five" adlı romanında sanat ve mortalite arasındaki derin ilişkiyi vurgulamaktadır. Yaratıcılığın, sonlu varlığımızın kabulünün sanatsal ifadeyi nasıl artırabileceğini gösteren ölüm farkındalığıyla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu ileri sürüyor. Yaşam ve ölüm arasındaki bu etkileşim, doğrusal olmayan bir şekilde zaman yaşayan kahramanı Billy Pilgrim'in mücadelelerini yansıttığı için anlatı boyunca kritik bir tema haline gelir.
Alıntı, sanatsal deneyimin özünü kapsar, ölümle karşı karşıya kalmanın yaratıcı süreci zenginleştirdiğini ima eder. Vonnegut'un travma araştırması, özellikle savaştan, acı ve kayıp, yakıt sanatsal çabaları da dahil olmak üzere insan deneyiminin derinliklerinin nasıl olduğunu vurgulamaktadır. Nihayetinde, bu 'ölümle dansı' benimsemenin anlamlı sanatın ortaya çıkması için gerekli olduğunu ve okuyucuları ölümün kaçınılmazlığı ile şekillenen yaşamın karmaşıklıklarını düşünmeye teşvik ettiğini savunuyor.