Hayır Buts, Bertie. Sözünü tutmazsanız, ciddi bir sorun yaşarsınız. Büyük zaman. Hapishaneye gidebilirsin ve sonra ne? Ve Tanrı da var. Tanrı bu şeyleri izler ve eğer sizi kıran vaatleri görürse sizi gerçekten alabilir. Her zaman yapar.
(No buts, Bertie. If you don't keep your promise then you'll get into serious trouble. Big time. You could go to prison, and then what? And there's God too. God watches these things and if he sees you breaking promises he can really get you. He does it all the time.)
Alıntı, vaatleri tutmanın önemini ve onları kırmaktan kaynaklanabilecek ciddi sonuçları vurgular. Bir aciliyet duygusu taşır, kişinin taahhütlerini yerine getirememenin, yasal sorun veya hapis cezası gibi önemli yansımalara yol açabileceği konusunda uyarır. Konuşmacı, bunun sadece tehlikede olan toplumsal yasalar değil, aynı zamanda ahlaki hesap verebilirlik olduğunu vurgular, bu da ilahi gözetimin bu değerlerin uygulanmasında rol oynadığını düşündürmektedir.
Tanrı'nın eylemlerimizi izlemesi fikrini çağırarak, alıntı vaatlerin ahlaki ağırlığının altını çiziyor. Bu, sahtekârlığın ve takip etmenin hem dünyevi hem de manevi cezayı davet edebileceği anlamına gelir. "Büyük Zaman" ifadesi, risklerin yüksek olduğunu ve Bertie'nin korkunç sonuçlardan kaçınmak istiyorsa bu uyarıları ciddiye alması gerektiğini güçlendiren dramatik bir yetenek ekler.