Bir tane daha uzun bir çizgide, onun gibi diğerleri arasında kasvetli bir varlık, neredeyse sonsuz sayıda beyin hasarlı gecikme. Biyolojik yaşam devam ediyor, diye düşündü. Ama ruh, zihin-başka her şey öldü. Bir refleks makinesi. Bazı böcek gibi. Gerekir desenleri, tek bir desen, tekrar tekrar. Uygun ya da değil.
(One more in a long line, a dreary entity among many others like him, an almost endless number of brain-damaged retards. Biological life goes on, he thought. But the soul, the mind-everything else is dead. A reflex machine. Like some insect. Repeating doomed patterns, a single pattern, over and over now. Appropriate or not.)
Alıntı, yaşamı anlamdan yoksun sürekli bir döngü olarak tasvir eden varoluşa kasvetli bir bakış açısını yansıtır. Kahraman kendini birçok kişi arasında bir başka kayıp varlık olarak görüyor, biyolojik işlevlere rağmen devam etmesine rağmen, derin bir bilinç ve bireysellik yokluğunun olduğunu öne sürüyor. Bu umutsuzluk duygusu, bir böceğin düşünce yerine içgüdü üzerinde nasıl çalıştığına benzer şekilde monoton bir varoluşta sıkışıp kalma hissini vurgular.
Bu bakış, insanlığın doğası ve ruhun özü hakkında sorular ortaya çıkarır. "Refleks makinesi" terimi, gerçek farkındalık olmadan hareket eden, tekrarlayan davranışlara sıkışmış bireyler fikrini çağrıştırıyor. Kahramanın "kasvetli bir varlığın" parçası olmaya istifası, zihnin anlamlı yollara girememesini eleştirdikleri için yaşamın amacıyla derin bir hayal kırıklığı önerir. Genel olarak, yaşamın kalıcılığının ortasında bir umutsuzluk duygusu yakalar.