Ulusluk için ödeme fiyatı olarak köleliğin devam etmesine ve genişlemesine izin vermek. Bu karar, trajedinin de Amerikan kuruluşuna yerleştirildiği anlamına geliyordu ve sorabileceğimiz tek soru, kaçınılmaz ve kaçınılmaz bir trajedi mi yoksa bir Shakespeare trajedisi mi, yani başka yöne gidebileceği anlamına geliyordu ve başarısızlığın, kurucuların başkanlarında yer alan ırksal önyargıların bir fonksiyonu olduğu anlamına geliyor.
(permitting the continuance and expansion of slavery as the price to pay for nationhood. This decision meant that tragedy was also built into the American founding, and the only question we can ask is whether it was a Greek tragedy, meaning inevitable and unavoidable, or a Shakespearean tragedy, meaning that it could have gone the other way, and the failure was a function of the racial prejudices the founders harbored in their heads and hearts.10)
Amerika'nın kuruluşu, ülkenin oluşumu için gerekli bir uzlaşma olarak görülen köleliğin kabulü ve büyümesiyle gölgelendi. Bu rahatsız edici yön, kölelik trajedisinin Amerikan tarihinin dokusuna dokunduğunu göstermektedir. Soru, bu trajedinin kader olup olmadığı, Yunan trajedilerine benzer mi yoksa ulusun kurucularının ırksal önyargılarından etkilenen seçimlerin bir sonucu olup olmadığı ortaya çıkıyor.
Bu ikilem, Amerika'nın ahlaki ve tarihsel mirası hakkında daha geniş bir tartışmayı yansıtıyor. Kaçınılmaz bir sonuca karşı değiştirilebilecek bir sonuç arasındaki kontrast, kurucu dönemin karmaşıklığını ve idealleri erken Cumhuriyet'in karşılaştığı gerçeklere karşı vurgulamaktadır. Böylece, bizi ulusluk peşinde koşan uzlaşmaları ve Amerikan toplumu üzerindeki kalıcı sonuçlarını yeniden incelemeye zorlar.