"Zehirli Ağacı İncil" de Barbara Kingsolver, bir ulus olarak sömürülen ve zenginliklerinden sıyrılan bir Kongo'nun dokunaklı bir resmini çiziyor. "Yoksul Kongo, mücevherlerini alan ve krallığa söz veren erkeklerin yalınayak gelini" ifadesi, yabancıların açgözlülüğüne maruz kalan Kongo halkının yaşadığı üzüntüyü ve kaybı yansıtıyor. Bu metafor, güzelliğine ve potansiyeline rağmen, taahhütlerini onurlandıramayanlar tarafından savunmasız bırakılan ve fakirleşen bir gelinin imajını çağrıştırıyor.
Referans, yabancı güçlerin verdiği vaatler refahtan ziyade acı çekmeye neden olduğu için derin bir ihanet duygusu önermektedir. Kongo, servetinin başkalarının kazancı için alındığı sömürgecilik ve sömürünün kurbanı olarak tasvir edilmektedir. Bu lens sayesinde Kingsolver, ulusun karşılaştığı tarihsel ve devam eden adaletsizlikleri eleştirerek, onur ve egemenlik mücadeleleri ortasında halkının esnekliğini vurguluyor.
"Zehirli Ağaç İncil" de Barbara Kingsolver, bir ulus olarak sömürülen ve zenginliklerinden çıkarılan bir Kongo'nun dokunaklı bir resmini çiziyor. "Yoksul Kongo, Mücevherlerini alan ve krallığa söz veren erkeklerin yalınayak gelini" ifadesi, Yabancıların açgözlülüğüne maruz kalan Kongo halkının yaşadığı üzüntüyü ve kaybı yansıtıyor.
Bu referans, yabancı güçlerin verdiği vaatler refahtan ziyade acı çekmeye neden olduğu için derin bir ihanet duygusu önermektedir. Kongo, onur ve egemenlik mücadeleleri arasında halkının esnekliğini vurgularken, servetinin başkalarının kazanımı için alındığı sömürgecilik ve sömürünün kurbanı olarak tasvir edilmektedir.