Filmler hayallerinize girdiğinde biri ölür.
(Someone dies when the movies get into your dreams.)
Steve Erickson'un "Zeroville" romanında, filmin ve gerçekliğin iç içe geçmesi üzerine derin bir yansıma ortaya çıkıyor. "Filmler hayallerinize girdiğinde biri ölür" alıntısı, filmlerin ruhumuzu derinden etkileyebileceği, genellikle gerçek deneyimlerimizi ve algılarımızı gölgede bırakabileceği fikrini kapsıyor. Rüya ve gerçeklik arasındaki sınırlar bulanıklaşmaya başladığından, bireylerin sinematik idealler tarafından tüketilmesine yol açtığı için özgünlük kaybı olduğunu düşündürmektedir.
Karakterler sinemanın güçlü cazibesi arasında kimlikleriyle boğuştukça bu kavram anlatı boyunca yankılanıyor. Filmik deneyim, sanatın insan durumu üzerindeki etkisini vurgulayan hem ilham kaynağı hem de akılda kalıcı bir varlık haline gelir. Erickson’un bu temaları araştırması, benlik ve filmlerin etkisi arasındaki çizginin tehlikeli derecede zayıf olabileceği modern varlığın karmaşıklıklarını ortaya koyuyor.