Hikaye anlatımı, fikirleri şekillendirme ve duyguları harekete geçirme kapasitesine sahip, muazzam bir güce sahiptir. Edebiyat ve film bağlamında ilgi çekici bir hikaye, izleyicileri çeşitli gerçekler hakkında bilgilendirebilir ve onların bakış açılarına meydan okuyabilir. Bu fikir, Jean Sasson'un Suudi Arabistan'daki kadınların sert gerçeklerini ve iç yaşamlarını ortaya çıkaran, kamusal ve özel dünyaları arasındaki keskin karşıtlıkları ortaya koyan "Prenses: Suudi Arabistan'daki Perdenin Arkasındaki Yaşamın Gerçek Hikayesi" adlı kitabında vurgulanıyor.
Anlatı, değişim için güçlü bir araç görevi görüyor ve okuyuculara karakterlerin mücadelelerine ve dirençliliklerine kısa bir bakış sunuyor. Sasson'un çalışmaları sadece eğlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda eğitiyor, özgürlük ve baskı konularını vurguluyor, okuyucularda derin yankı uyandırıyor ve empatiyi teşvik ediyor. Hikaye anlatımı sayesinde önemli sosyal sorunlar görünürlük kazanıyor ve sanatın toplumdaki farkındalığı nasıl artırabileceğini ve tutkuları nasıl ateşleyebileceğini gösteriyor.