Sadece ruhlu aygırlar olarak evrimleştiğimizde, kendimizin güçlü bir iradesiyle, bu ilkellerin dönemini arkamızda ilerleyip terk ederdik.
(Only when we evolved as spirited stallions, with a strong will of our own, would we progress and leave the era of those primitives behind us.)
Alıntı, kişisel evrim ve güçlendirme fikrini vurgular, bu da gerçek ilerlemenin güçlü bir birey iradesi geliştirmekten kaynaklandığını düşündürmektedir. Büyüdükçe ve daha fazla farkında hale geldikçe, ilkel bir varoluşu tanımlayan eski normların ve davranışların ötesine geçebileceğimizi gösterir. Ruhlu aygırlara atıf, özgürlüğü, gücü ve kişinin kendi yolunu oluşturma kapasitesini sembolize eder.
Jean Sasson'un "Prenses: Suudi Arabistan'daki Peçe Arkasında Gerçek Bir Yaşam Hikayesi" kitabında, bu duygu dönüşüm ve kurtuluş temalarıyla yankılanıyor. Gelenek tarafından kısıtlanan bir yaşamdan bireylerin kimliklerini ve değerlerini iddia ettiği birine olan yolculuğunu gösterir, sonuçta daha aydınlanmış ve ilerici bir gelecek için çabalayış.