Joseph Heller'in "Catch-22" de, kahraman Yossarian, savaşın deliliğinden kaçmak isteyen bir saçmalık ve çaresizlik döngüsünde sıkışıp kaldı. Durumu korkunç hale gelir ve öngördüğü tek son kendi ölümüdür. Yossarian'ın hastanede kalış süresi, iç kargaşasını ve savaşın akıl sağlığı üzerindeki etkisinin ağırlığını yansıtan savaşın dehşetinden kaçınma arzusunu sembolize ediyor.
Ancak, hastaneden ayrılma konusundaki isteksizliği, neşeli bir Teksaslı'nın etkisi nedeniyle değişmeye başlar. Bu karakter, ayırt edici özellikleri ve inatçı pozitifliği ile, romanı tanımlayan garip arkadaşlık ve tuhaf etkileşimleri örneklendirir. Yossarian'ı çevreleyen karanlığa rağmen, Teksaslı'nın değişmez gülümsemesi, kaosun ortasında bile, esnekliğin ve hayata tutunma arzusunun bir hatırlatıcısı olarak hizmet eder.