Bugün anıların gerçek olup olmadığı konusunda pek çok şüphe var. Ancak belli bir düzeyde kurgu yapıldığında bunun gerçekten kurgu olup olmadığı konusunda şüpheler ortaya çıkıyor.
(There is a lot of scepticism today as to whether memoir is real. But when fiction is done at a certain level there is scepticism as to whether it is really fiction.)
Bu alıntı hikaye anlatımında gerçek ile kurgu arasındaki bulanık çizgiyi vurguluyor. Bu, kökleri kişisel deneyimlere dayanan anıların sıklıkla özgünlük açısından incelendiğini, yüksek kaliteli kurguların ise bazen gerçek hayatla karıştırılabileceğini öne sürüyor. Bu bizi, insan deneyimini aktarırken hakikat ve hayal gücünün nasıl kesiştiğini düşünmeye zorluyor. Bu aynı zamanda anlatı zanaatında ustalığa karşı özgünlüğe verdiğimiz değerle ilgili soruları da gündeme getiriyor. Sonuçta en önemli şey, türden bağımsız olarak aktarılan duygusal gerçektir.