Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.

(There's lying," says Mum, fishing out the envelope she wrote the directions on from her handbag, "which is wrong, and there's creating the right impression, which is necessary.)

by {David Mitchell}
(0 Yorumlar)
David Mitchell'in "Slade House" adlı eserinde algıya karşı gerçeklik teması, bir anne ile çocuğu arasındaki bir konuşma yoluyla ortaya çıkıyor. Anne, doğrudan aldatma ile kişinin imajını yönetme fikri arasında ayrım yapıyor ve yalan söylemenin temelde yanlış olduğunu, ancak bazen sosyal durumlarda yön bulmak için doğru izlenimi yaratmanın çok önemli olduğunu öne sürüyor. Gerçeğin karmaşıklığını özetleyen bu ifade, insan etkileşimlerindeki ahlaki belirsizliği vurguluyor. Alıntı, insanların kendilerini sıklıkla, gerçek ile aldatma arasındaki çizginin bulanıklaşabileceği ahlaki ikilemler içinde bulduklarını vurguluyor. Belirli bağlamlarda olumlu bir imaj yansıtmanın haklı görülebileceğini, bunun da özgünlük ve bireylerin sosyal statülerini korumak için ne kadar çaba harcadıkları hakkında soru işaretleri doğurabileceğini öne sürüyor. Bu mercek aracılığıyla Mitchell, anlatısında daha derin kimlik ve algı temalarını araştırıyor ve okuyucuları kişilerarası ilişkilerde kendi doğruluklarının sonuçları üzerinde düşünmeye davet ediyor.

David Mitchell'in "Slade House" adlı eserinde algı ve gerçeklik teması, bir anne ile çocuğu arasındaki bir konuşma aracılığıyla ortaya çıkıyor.

Alıntı, insanların kendilerini sıklıkla, gerçek ile aldatma arasındaki çizginin bulanıklaşabileceği ahlaki ikilemler içinde bulduklarını vurguluyor.

Stats

Kategoriler
Book
Votes
0
Page views
648
Güncelle
Ocak 21, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}