Her yerde alışveriş yapanlar vardı. Sayaçtan sonra sayaç. Salesgirls, çoğunlukla beyaz, departman yöneticisi olarak Japonca serpilir. Din müthiş oldu. Erkek pantolonlarının raflarında durdu ve onları incelemeye başladı. Şu anda bir katip, genç bir beyaz geldi, onu selamladı. Baynes, 'Dün baktığım bir çift koyu kahverengi yün pantolonuna geri döndüm' dedi. Katipin bakışlarıyla tanışmak, 'Sen konuştuğum adam değilsin. ...


(There were shoppers everywhere. Counter after counter. Salesgirls, mostly white, with a sprinkling of Japanese as department managers. The din was terrific.After some confusion Mr. Baynes located the men's clothing department. He stopped at the racks of men's trousers and began to inspect them. Presently a clerk, a young white, came over, greeting him.Mr. Baynes said, 'I have returned for a pair of dark brown wool slacks which I was looking at yesterday.' Meeting the clerk's gaze he said, 'You're not the man I spoke to. ...)

(0 Yorumlar)

Sahne alışveriş yapanlarla dolu, bir mağazada sohbet ve aktivite ile dolu canlı bir atmosfer yaratıyor. Satış personeli ağırlıklı olarak beyazdır, bazıları Japonlar departman yöneticileri olarak hareket eder ve çevrenin çeşitli ama hiyerarşik doğasını yansıtır. Gürültünün ortasında, Bay Baynes mağazadan geçer ve sonunda pantolonları incelediği erkek giyim bölümünü bulur.

İlk karışıklıktan sonra, Bay Baynes, önceki gün düşündüğü bir çift koyu kahverengi yün pantolon hakkında bilgi almak için genç bir beyaz katip yaklaşıyor. Bununla birlikte, katipin bu ortamda alışveriş deneyiminin kişisel olmayan doğasını vurgulayarak daha önce konuştuğu kişi olmadığını hemen fark eder.

Page views
28
Güncelle
Ocak 24, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.