Yolculuğun geri kalanını sessizce geçtiler, herhangi bir gariplik yüzünden değil, her ikisi de ortaya çıkan yayla manzarasının onlar hakkında dokuma olduğu büyüyü kırmak istemediğinden. Ve burada hangi açıklamalara ihtiyaç vardı? Eğer kişi büyük doğal güzellik sahnelerine bakan insanların konuşmasını dinlerse, sözleri genellikle açıklayıcıdır. Güzel değil mi? en sık söylenen şeydir; 'Evet, güzel, çok az ekliyor. Elbette olan şey bir paylaşımdır. Güzelliği bir keşifmiş gibi paylaşmak istiyoruz; Ama kişi sessizce paylaşılabilir ve belki de paylaşım bunun için daha güçlüdür.

(They passed the rest of the journey in silence, not because of any awkwardness, but because neither wished conversation to break the spell that the unfolding Highland landscape was weaving about them. And what remarks were needed here? If one listens to the talk of people looking at scenes of great natural beauty, their words are often revealing. Isn't it beautiful? is what is most frequently said; to which the reply, 'Yes, beautiful, adds little. What is happening, of course, is a sharing. We wish to share beauty as if it were a discovery; but one can share in silence, and perhaps the sharing is all the more powerful for it.)

by {Alexander McCall Smith}
(0 Yorumlar)

Hikayedeki karakterler, etraflarındaki nefes kesici Yayla manzarasıyla dalmış sessiz tefekkür içinde seyahat ediyor. Sessizlikleri, güzelliğin karşılıklı olarak takdir edildiğini, kelimelere olan ihtiyacı aşan anlamına gelir. Konuşma duygularını ifade edebilse de, anın tadını çıkarmayı seçerler, bazen sessizliğin konuşulan kelimelerden daha derin duygular ve bağlantılar iletebileceğini düşündürür.

Bu ortak güzellik deneyimi, kelimelerin neredeyse hiç geliştirebileceği bir bağ kurar. Çarpıcı manzaraları gözlemlemek, insanların huşularını ifade etmesine yol açar, ancak bu durumda, sadece görüşün tadını çıkarma eylemi yeterlidir. Sessizlikleri derin bir iletişim biçimi haline gelir ve güzelliği paylaşmanın belki de daha etkili bir şekilde var olabileceğini vurgular.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
57
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}