Charlie Huston'un "Sleepless" kitabında yazar, insanların kusurlarının ve ahlaki başarısızlıkların hayal edebileceğimizden daha kötü olduğunu düşündüren gerçekliğin kasvetli bir görüşünü sunar. Bu perspektif alaycı bir görünümü vurgular, bu da insan doğası hakkındaki en kötü korkularımızın sadece geçerli olmadığını, hatta sade olabileceğini ima eder. Huston, okuyucuları yaşamın daha karanlık yönleriyle ve insan davranışını karakterize edebilecek doğal bencillik ile yüzleşmeye zorlar.
Huston ayrıca, evrenin kayıtsızlığı üzerinde de yansır, bu da dış güçlerin bireysel acı veya ahlak için özel bir saygı duymadığını düşündürmektedir. Bu fikir, bireylerin genellikle sert ve umursamayan bir dünyada gezinmesi gerektiğini vurgulayarak varoluşsal bir umutsuzluk duygusu uyandırır. Nihayetinde, alıntı potansiyel olarak tehlikeli bir ortamda uyanık ve farkında olmak için keskin bir hatırlatma görevi görür ve hem dünyayı hem de kendimizi kritik bir ışıkta anlamanın önemini vurgular.