Musluğu açın. Kendinizi duyguyla yıkayın. Sana zarar vermez. Sadece yardımcı olacaktır. Eğer korkuyu içinizde bırakırsanız, onu tanıdık bir gömlek gibi üzerinize çekerseniz, o zaman kendinize şöyle diyebilirsiniz: "Tamam, bu sadece korku, onun beni kontrol etmesine izin vermek zorunda değilim. Onu olduğu gibi görüyorum. ".
(Turn on the faucet. Wash yourself with the emotion. It won't hurt you. It will only help. If you let the fear inside, if you pull it on like a familiar shirt, then you can say to yourself, "All right, it's just fear, I don't have to let it control me. I see it for what it is".)
Alıntı, duygularla, özellikle de korku ile yüzleşmenin ve kucaklamanın önemini vurgular. Bireyleri kendilerini bastırmak yerine bu duyguları tam olarak hissetmelerine izin vermeye teşvik eder. Bunu yaparak, korku hakkında daha net bir anlayış kazanabilir ve eylemlerini veya düşüncelerini dikte etmek zorunda olmadığını fark edebilirsiniz.
Morrie'nin bakış açısı, duyguları kabul etmenin kişisel büyümeye yol açabileceğini düşündürmektedir. Korkuyu kontrol eden bir güçten ziyade sadece bir duygu olarak görerek, insanlar güçlerini geri alabilir ve deneyimlerini daha etkili bir şekilde gezebilirler. Bu yaklaşım, bireylerin daha gerçek bir şekilde yaşamasına izin vererek duygusal esnekliği ve farkındalığı teşvik eder.