Dedi Mma Ramotswe, bu öfkeyi hissettim. Minibüsün gittiğini görünce hissettim. Geri dönerken kamyonda biraz hissettim. Ama şimdi öfkenin anlamı nedir, MMA? Bu öfkenin bize yardımcı olacağını sanmıyorum. MMA Makutsi içini çekti. Öfke konusunda haklısın, dedi. İçinde bir anlamı yok.
(Well, said Mma Ramotswe, I have felt that anger. I felt it when I saw that the van had gone. I felt it a bit in the truck on the way back. But what is the point of anger now, Mma? I don't think that anger will help us. Mma Makutsi sighed. You are right about anger, she said. There is no point in it.)
MMA Ramotswe, minibüsün gittiğini keşfettikten sonra öfke duygularını ifade eder, geri dönüşleri sırasında hissetmeye devam ettiği bir duygu. Ancak, bu öfkeye tutunmanın boşluğunu yansıtıyor ve mevcut durumlarında bir amaca hizmet etmediğini öne sürüyor. Bilgeliğini ve daha yapıcı duygulara öncelik verme yeteneğini gösterir.
MMA Makutsi, MMA Ramotswe’nin duygularını kabul ederek öfkenin verimsiz olduğunu kabul eder. Konuşmaları duygusal yönetim temasını ve bazı duyguların doğal olsa da olumlu sonuçlara yol açamayacağı fikrini vurgular. Bu anlayış, olumsuz duygulara yenilmek yerine yapıcı bir yol seçmenin öneminin altını çiziyor.