Benim için hem acı verici hem de palyatif olan yazı, bir krizde kan verme yolum olduğu ortaya çıktı. Sadece bu kelime biriminin bir birim kanın kırk iki gününden daha uzun bir raf ömrüne sahip olacağını umuyorum, çünkü bu kritik zaman bir sonrakine sorunsuz bir şekilde karışıyor.
(Writing, which was both painful and palliative for me, turned out to be my own way of giving blood in a crisis. I can only hope this unit of words will have a longer shelf life than the forty-two days of a unit of blood, as this critical time blends seamlessly into the next one.)
Çalışmasında "Small Wonder", Barbara Kingsolver, yazmanın ikili doğasını hem zor hem de iyileştirici bir süreç olarak yansıtıyor. Yazmanın, kriz zamanlarında, kelimelerin önemli bir etkisi olabileceği bir kan bağışına benzeyen kişisel bir çıkış olarak hizmet ettiğini ifade ediyor. Bu metafor, zorlu dönemlerde ifadenin önemini vurgular.
Kingsolver, yazılı sözlerinin bir kan bağışının geçici yaşamından çok daha uzun süre dayanacağını umuyor. Kişisel ve toplumsal krizler genellikle zamanla örtüştüğü ve uzandığı için, bu yansımaların ilgisi konusunda bir aciliyet duygusu taşıyor. Yazma eylemi, orijinal bağlamının çok ötesinde yankılanma arzusuyla başa çıkma ve bağlantı kurma aracı haline gelir.