Dr Who filminin konusunu hatırlayamazsınız çünkü filmde bir tane yoktu, sadece bir sürü olay örgüsü birbirine bağlı boşluklardı. Ama yine de çok sayıda yanıp sönen ışık vardı.
(You can't remember the plot of the Dr Who movie because it didn't have one, just a lot of plot holes strung together. It did have a lot of flashing lights, though.)
Bu alıntı, Doctor Who'nun film uyarlamasına mizahi bir eleştiri getiriyor ve hikaye anlatımı ve görsel gösteri söz konusu olduğunda izleyicilerin çoğunlukla öznel deneyimlerini vurguluyor. Bir filmin bazen tutarlı bir anlatım yerine görsel efektlere nasıl öncelik verebileceğinin altını çizerek izleyicileri hikayenin kendisi yerine yalnızca yanıp sönen ışıklar ve özel efektler gibi yüzeysel yönleri hatırlamaya yönlendirir. 'Birbirine dizilmiş olay örgüsü deliklerinden' bahsedilmesi, belki de hikaye anlatımındaki eksiklikleri kapatmak için görsellere dayanan bir filmi akla getiriyor; bu, içerikten ziyade gösteriyi tercih eden birçok gişe rekorları kıran filmde ortak bir eleştiri.
Filmin olay örgüsü açısından kalıcı bir izlenim bırakamaması, sürükleyici görsellerin bazen zayıf hikaye anlatımından uzaklaşmak için kullanıldığı modern eğlence trendlerine ilişkin daha geniş bir yorumu yansıtıyor olabilir. Ancak bu aynı zamanda bir filmi neyin unutulmaz ve anlamlı kıldığına dair soruları da gündeme getiriyor. Anlatı mı, karakterler mi yoksa görsel deneyim mi?
Dahası, kişisel izleme deneyimleri büyük ölçüde farklılık gösterir; bazı izleyiciler hikayenin akışına bakılmaksızın görsel gösterimden hoşlanırken, diğerleri bu yaklaşımı hayal kırıklığı yaratabilir. Eleştiri bize, muhteşem efektlerin eğlendirici olabilse de çoğu zaman ilgi çekici bir olay örgüsünün yerini almadığını mizahi bir şekilde hatırlatıyor. Bu aynı zamanda bizi film yapımında hikaye anlatımı bütünlüğünün önemini düşünmeye sevk ediyor. Sonuç olarak alıntı, sinema prodüksiyonlarında beklentilere karşı gerçekliğe ilişkin eğlenceli ama anlayışlı bir gözlemi yansıtıyor ve görsel efektlerin ve tutarlı hikaye anlatımının dengeli bir karışımının takdir edilmesini teşvik ediyor.
Bunu düşünürsek, izleyicilerin gösterişli görsellerden ne kadar kolay etkilendiğini fark edebiliriz, ancak gerçek tatmin genellikle duygusal ve entelektüel açıdan ilgi uyandıran, iyi yapılandırılmış anlatılardan gelir. Hikâye anlatımında başarısız olan filmler, görsel başarılarına bakılmaksızın unutulmaya eğilimlidir.